Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından Colmar şehir turumuza başlıyoruz. Şarapların başkenti Colmar şehri Orta Çağdan kalma tarihi yapıları ve şirin rengârenk evleri ile adeta masallar diyarını bizlere anımsatmakta. Zamanda yolculuk yapılıyor hissini yaşatacak Tarihi Kent Colmar’ da Fransız geleneksel kültürü ilk günkü gibi yaşatılmaya devam edilmişse de, aynı zamanda 2. Dünya Savaşı sırasında Alman işgali altında bulunmasından dolayı Alman kültürünün de izlerini bu şehirde görmek mümkün. Turumuzda Lauch Nehri’nin üzerinde kanalların olduğu ve Colmar’ lıların “Petite Venice”, “Küçük Venedik”, olarak adlandırdıkları bölgeyi çok beğeneceksiniz. Ayrıca 1537 yılında yapılmış olan ve dış cephesinde İnanç ve Adaleti temsil eden figürler olan Maison Pfister, üzerinde çeşit çeşit kafa heykelleri bulunmasından ötürü Kafalar evi olarak bilinen Maison des Têtes gibi özel yapılar hakkında rehberimizden bilgiler alıyoruz. Daha sonra sadece 20 dakikalık mesafede bulunan ve 2013 yılında Fransa’nın en güzel köyü seçilen Eguisheim’e gidiyoruz. Üçgen çatılı rengarenk evleri, çiçeklerle süslenmiş daracık sokakları, çevresindeki uçsuz bucaksız üzüm bağlarıyla Eguisheim Alsace Şarap Yolu Rotasının olmazsa olmazlarından. Bugün ayrıca “Fransa’nın En Güzel Köyleri”, “Les Plus Beaux Villages de France”, Listesinde bulunan ve şarapları ile ünlü Riquewihir’i geziyoruz. Daha sonra Strasburg’a gidiyoruz ve önümüzdeki 2 gece için otelimize yerleşiyoruz.  

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından önce bir Ortaçağ Şatosu olan Haut Königsbourg’u gezeceğiz. Yukarı Ren Ovası’na hakim stratejik bir konuma sahip olduğundan Avrupa tarihinde yaşanan 30 Yıl Savaşları’na kadar çeşitli güçler tarafından kullanılmıştır. 1900-1908 yılları arasında Alman Kaiser II. Wilhelm emriyle yeniden inşa ettirilmiştir. Daha sonra şehre dönerek Alsace Bölgesinin incisi Strasbourg’u, Avrupa barışının temsil edildiği şehri geziyoruz. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi birçok uluslararası kuruluşa ev sahipliği yapmakta olan şehir Brüksel dışında Avrupa’nın başkenti olarak kabul edilmektedir. Tarih boyunca Alsace bölgesine sahip olma arzusu ve mücadeleleri içerisinde yer almış Strasbourg şehri yüzyıllardır süregelmiş Fransa Almanya düşmanlığını geride bırakarak; paylaşılamayan şehir Strasbourg’da dostluk içinde yaşamaya başlamışlardır. Şehre “Noel'in Başkenti” sıfatı verilmiş olup, büyüleyici ahşap evleri ve özellikle de mutfağı ile ünlenmiştir. Merkezde 1176-1439 yılları arasında inşa edilmiş olan ve Gotik Mimarinin en güzel örneklerinden bir tanesi ve günümüzde en yüksek 6. Katedral olan Notre Dame Kilise’sini görüyoruz. Place Kleber’de her sene kurulan Noel ağacını resimliyoruz. 1988 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan “La Petite France” bölgesini geziyoruz. Daha sonra Noel Pazarlarının keyfini çıkartmak için şehirde boş zamanınız var. Konaklama buradaki otelimizde. 

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından önce dört bir yanı üzüm bağları ile çevrili olan Mittelbergheim Köyüne gidiyoruz. Fransa’nın en güzel 6 köyünden biri olarak kabul edilen Mittelbergheim 17. ve 18. yüzyıllardan kalmadır. Uzun yıllardır şarap üretimi ile ünlenen bu köy turizm sarmalına henüz girmemiş ve gerçek anlamda henüz keşfedilmemiştir. Daha sonra turumuzun son kahve molası için Obernai Köyüne gidiyoruz. 1300 ile 1700 tarihleri arasında inşa edildiği bilinen Obernai evlerinin de tüm Alsace evlerinde olduğu gibi kolon ve kirişleri ahşap, duvarları ise balçık ile sıvanmış; ardından da renkli boyalar ile boyanmıştır. Patisserie Schaeffer’in renkli dükkanını ve tatlılarını bir kahve ile taçlandırdıktan sonra Almanya Saarbrücken Havalimanına doğru hareket ediyoruz. 2 saatlik bir transfer süresinin ardından bilet ve bagaj işlemlerinin sonrasında Sunexpress Havayollarının XQ 127 seferi ile 17:55 de Antalya’ya hareket ediyoruz ve yerel saat ile 23:20 de iniyoruz. Havalimanında bir sonraki AryaGezi turunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.