13 Ekim Pazartesi günü İstanbul Havalimanında saat 04:00 de Arya Turizm yetkilisi ile buluşuyoruz. Bilet ve bagaj işlemlerinden sonra İstanbul-Catania uçuşumuz TK 1393 ile saat 06:55 de. Yerel saat ile 08:25 de varışımızın ardından otobüsümüz ile buluşarak önce limon ve portakal bahçeleri ile bezenmiş Sicilya’nın muhteşem manzaraları arasında Avrupa’nın faal, şu andaki yüksekliği 3.357 mt olup ve zirvedeki püskürmelerle bu yüksekliğinin zaman zaman değişen Etna Dağına gidiyoruz. Teleferik ile “Silvestri Krateri” ne çıkıyoruz. UNESCO Dünya Doğa Mirası Listesindeki bu dağa Sicilyalılar Mongibello adını vermişler. Daha sonra UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesindeki Catania’ ya gidiyoruz ve tarihi şehir merkezini yürüyerek geziyoruz.  Göreceğimiz yerler arasında, Etnea Caddesi, Katedral Meydanı, bazalt taşlardan yapılmış olan ve Catania’ nın simgesi Fontane dell Elefante ve Fontane dell Amenano Çeşmesi, Belediye Sarayı ve Bellini Meydanı var. Daha sonra önümüzdeki iki gece için otelimize giriş yapıyoruz. 

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından önce Sicilya Adasını sadece 3,3 km mesafe ile İtalya’nın güneyindeki Calabria bölgesinden ayıran Messina Boğazı’nı görüyoruz. Daha sonra dünyanın en güzel 3. kasabası olarak ilan edilen Savoca’ ya gidiyoruz.  Burası gerçekten de tarihi yapıları ve kendine ait güzelliği ile bu unvanın hakkını vermektedir. Küçük kasabanın meşhur olmasının bir başka sebebi ise dünyaca ünlü The Godfather filminin bazı sahnelerinin burada bulunan Vitelli Bar’da çekilmiş olmasıdır. 18. yüzyılda inşa edilmiş olan bu bar aynı zamanda eşsiz limonataları ile de ünlüdür. Daha sonra Tauro Dağının kayalık terasları üzerine kurulmuş Sicilya ve İtalya’nın en tanınmış Turizm Merkezlerinden bir tanesi olan Taormina’ya gidiyoruz. Şehri boydan boya geçen cadde, Corso Umberto’nun, küçük meydanları, daracık sokakları ve sayısız hediyelik eşya ile bezenmiş dükkanlarını çok beğeneceksiniz. Daha sonra  Catania’ daki otelimize geri dönüyoruz. 

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından “suyun kaldırma kuvveti” ne dair bilime yaptığı katkı ile ünlenmiş olan matematikçi ve fizikçi, Arşimet’in şehri Siracusa’ya gidiyoruz. Arşimet Siracusa’ da doğmuş, burada yaşamış ve “eureka” nidalarıyla bu sokaklarda koşturmuş.  Burada önce UNESCO Kültür Mirası Listesinde bulunan Neapolis ören yerinde Yunan Tiyatrosu ve Dionysos’un Kulağı Mağarasının da olduğu Cennet Bahçesini geziyoruz. Daha sonra Siracusa’nın en eski yerleşim yeri olan ve şehre köprüler ile bağlı olan Ortygia Adasına gidiyoruz. Yürüyerek gezeceğimiz merkezdeki serbest zamanınızdan sonra Siracusa’daki otelimize önümüzdeki iki konaklama için giriş yapıyoruz.

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından Marzamemi’ye gidiyoruz. Bu şirin balıkçı kasabası İyonya Denizi ile Akdeniz'in buluştuğu Sicilya'nın güneydoğu ucunda yer alır. Daha sonra Sicilya’nın en güzel şehirleri arasında sayılan Noto’ya doğru yola çıkıyoruz. 2002 yılında UNESCO Kültür Mirası Listesine giren Barok stilin en güzel örneklerinin görülebileceği Noto Kasabasını rehberimiz eşliğinde yürüyerek keşfediyoruz. 1693 yılındaki büyük deprem ile yıkılan şehir XVIII yy da aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra konaklama için Siracusa’daki otelimize gidiyoruz. 

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından Vaddi di li Tempri “Tapınaklar Vadisi” ne kadar 2,5 saatlik bir yolumuz var. MÖ kurulmuş olan Akragas önemli bir Yunan Kolonisi, Akdeniz’in en büyük ve en zengin şehirlerinden bir tanesiydi. Şehrin nüfusunun 200.000 ila 800.000 kişi arasında olduğu tahmin edilmektedir. Günümüzde Agrigento olarak bilinen şehrin önemi, günümüzdeki şöhretinin atfedilebileceği tapınaklarla vurgulanmaktadır. Yunanlılar kültürlerini, geleneklerini ve dinlerini adaya getirdiler. Buna tapınakların inşası ve Tapınaklar Vadisi'nde görülebilen Dor tarzı da dahildi. Tapınaklar Vadisi'nin arkeolojik parkı ve peyzajı, 1,300 hektarlık alanı ile dünyadaki en büyük arkeolojik alanı oluşturmaktadır. Bu bölge 1997 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesindedir. Daha sonra konaklama için buradaki otelimize giriş yapıyoruz.  

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından La Rocca adı verilen yaklaşık 270 metre yüksekliğindeki kayanın çevresinde kurulan bir sahil kasabası olan Cefalu’ya gidiyoruz. Tarihte Araplar, Yunanlar, Normanlar ve daha pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için kelimenin gerçek manasıyla tam bir kültür mozaiğini oluşturan şehirde UNESCO Kültür Mirası Listesindeki Cefalu Katedralini gezeceğiz ve bir Ortaçağ Çamşırhanesini göreceğiz.  Şehrin dar sokaklarını keşfetmek için vereceğimiz serbest zamanın ardından son konaklamamız için Palermo’ya gidiyoruz. Meşhur meyve sebze pazarı Ballaro’yu geziyoruz. Burada Palermo’nun ünlü yiyecek-içecek caddesinde bir kadeh şarap içme imkânı da bulabilirsiniz. Konaklama buradaki otelimizde. 

Otelimizdeki sabah kahvaltısının ardından sadece Sicilya’nın değil, daha önce de Araplara, Normanlara başkentlik yapmış bir şehir olan Palermo’ yu gezmeye başlıyoruz. Önce şehre 7 km mesafede bulunan ve Norman Kralı II. Wilhelm’in rüyasının tasviri sonucunda yapımına başlanmış olan  Monreale Katedralini geziyoruz. 2015 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde bulunan Katedral dünya çapında eşsiz mozaikleriyle tanınıyor. 6000 metrekarenin üzerinde bir alana yayılan kiliseyi süsleyen yüz otuzdan fazla Bizans mozaiği, Eski Ahit, Yeni Ahit ve azizlerin yaşamlarından kesitler sunuyor. Daha sonra şehirde vereceğimiz serbest zamanın ardından havalimanına transferimiz gerçekleşiyor. Bilet ve bagaj işlemlerinden sonra TK 1376 ile saat 19:20 de İstanbul Havalimanına uçuyoruz ve 22:55 de varıyoruz. Havalimanında bir sonraki AryaGezi turunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.